Bir zamanlar, büyük bir çiftlikte yaşayan çok sayıda hayvan vardı. Çiftlik sakinleri arasında en dikkat çekeni ise tembel mi tembel bir eşekti. Adı Eşekos’tu. Eşekos, diğer hayvanların aksine çalışmayı hiç sevmez, gün boyu tembellik yapmanın peşindeydi.
Bir gün, çiftliğin sahibi olan Ali Amca, bütün hayvanları topladı. Tavuklar, inekler, koyunlar ve tabii ki Eşekos da oradaydı. Ali Amca, kış hazırlıklarına başlamaları gerektiğini ve herkesin bir görev alacağını açıkladı.
Ali Amca, Eşekos’a bakarak, “Eşekos, sen de buğday çuvallarını taşımakla sorumlusun. Güçlü bacakların var, bu işi en iyi sen yaparsın!” dedi.
Eşekos hemen homurdanmaya başladı. “Ama Ali Amca, ben çok yorgunum! Ayrıca sırtım da ağrıyor. Belki başka biri bu işi yapabilir?” diye mızmızlandı.
Ali Amca sabırlı bir şekilde, “Eşekos, herkes çalışıyor. Sen de yapabilirsin. Unutma, kış yaklaşıyor ve hepimizin bir görevi var.” dedi ve diğer hayvanlarla işine devam etti.
Eşekos, çuvalları taşımayı hiç istemiyordu. Hemen yakın arkadaşları olan tavuk Topik ve koyun Maviş’in yanına gitti.
“Topik, Maviş, bana yardım etsenize! Bu çuvalları taşımamı istiyorlar ama ben çok yorgunum.” dedi Eşekos, sanki bütün gün çalışmış gibi.
Topik hemen gagasını kaldırarak, “Ama Eşekos, sen bütün gün yatıyorsun. Biraz çalışmak sana da iyi gelir!” dedi.
Maviş ise gülümseyerek, “Evet, Eşekos, biz de çalışıyoruz. Hem birlikte yaparsak daha hızlı bitiririz. Gel, sen de bize katıl.” dedi.
Eşekos, arkadaşlarının teklifine sıcak bakmadı. “Benim işim çuvalları taşımak, sizin değil. Siz zaten kendi işinizi yapıyorsunuz. Ben sadece biraz yardım istedim.” diye itiraz etti.
O sırada inek Zilli yanlarına geldi. Zilli, kocaman gözleriyle Eşekos’a bakarak, “Eşekos, biliyor musun, eğer çalışmazsan kış geldiğinde hepimiz zor durumda kalırız. Yiyecek toplamak çok önemli!” dedi.
Eşekos, Zilli’nin söylediklerine kulak asmadı. “Ben çalışmadan da idare edebilirim. Hem ne kadar zor olabilir ki? Birkaç ot bulur yerim, olur biter.” dedi ve yine tembellik yapmanın yollarını aramaya başladı.
Günler geçtikçe çiftlikte herkes harıl harıl çalışıyordu. Topik yumurtluyor, Maviş yünlerini hazırlıyor, Zilli süt veriyor, hatta küçük fareler bile tahıl ambarını düzenliyordu. Ama Eşekos, her zamanki gibi gölgede yatıp tembellik ediyordu.
Bir sabah, hava iyice soğudu. Kış gelmişti. Eşekos, yemek bulmak için dışarı çıktığında her yerin karla kaplı olduğunu gördü. Çiftlikteki yiyecekler de sınırlıydı çünkü herkes kendi payını almıştı. Eşekos’un ise hiçbir yiyeceği yoktu.
Açlıktan midesi guruldarken arkadaşlarının yanına gitti. “Topik, biraz yumurtan var mı? Çok açım.” diye sordu.
Topik üzgün bir ifadeyle, “Eşekos, kış boyunca yumurtalarımı kendi ailem için saklamam gerekiyor. Keşke sen de biraz çalışsaydın.” dedi.
Eşekos, bu sefer Maviş’in yanına koştu. “Maviş, bana biraz yün verir misin? Çok üşüyorum.” dedi.
Maviş, Eşekos’a üzülerek baktı. “Eşekos, yünlerimi kış için hazırladım. Senin de hazırlık yapman gerekiyordu. Keşke çalışsaydın.” dedi.
Eşekos, Zilli’ye gidip süt istedi. Zilli ise, “Eşekos, çalışmayan birine süt veremem. Kendi yavrularımı beslemem gerekiyor.” dedi.
Eşekos, sonunda ne kadar büyük bir hata yaptığını anladı. Tembelliğin onu zor durumda bıraktığını kabul etmek zorundaydı. Kar yağmaya devam ederken, Eşekos arkadaşlarının yaptıkları yardımların ne kadar değerli olduğunu düşündü.
Ertesi sabah Eşekos, çiftlikte herkesi topladı ve onlardan özür diledi. “Arkadaşlar, tembellik ederek yanlış yaptım. Size yardım etmediğim için çok pişmanım. Lütfen bana yardım edin, artık çalışmaya hazırım.” dedi.
Topik, Maviş ve Zilli birbirlerine baktılar ve gülümsediler. “Tabii ki sana yardım ederiz, Eşekos. Önemli olan hatalarından ders almak.” dediler.
Böylece, Eşekos arkadaşlarının yardımıyla yiyecek buldu ve kışı geçirmek için çalışmaya başladı. Artık tembellik etmiyordu ve çiftlikteki her işte elinden geleni yapıyordu.
Çalışmanın ve dostluğun önemini öğrenen Eşekos, artık her sabah erkenden kalkıyor ve çiftlikteki işlere yardım ediyordu. Arkadaşlarıyla birlikte kışı rahatça geçirdiler ve Eşekos, o günden sonra asla tembellik yapmadı.
Ve böylece, Eşekos’un macerası mutlu bir sonla bitti. Tembelliğin hiçbir işe yaramadığını, çalışmanın ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi.
Bu yazı toplamda 116 kez görüntülendi.
kısa masallar okumaya bayılıyorum!