Bir gün Nam-ı Kemal iş icabı bir şehre gider. O gece o şehirde konaklamasi gerekir ve akşamüstü kendisine bir otel aramaya başlar. Bulduğu otelde resepsiyon görevlisinden bir oda ister. Resepsiyon görevlisi Nam-ı Kemal e hiç boş odaları olmadığını sadece iki kişilik bir odada konaklayan erkek bir Japon müşterilerinin olduğunu söyler. Ayrıca bu şehirde bundan başka otel bulamazsiniz der. Bizim Nam-ı Kemal resepsiyon görevlisine olsun Japon müşterinizi gösterin ben onunla anlaşırım der. Japonla aynı odada kalıp oda parasını paylaşma konusunda anlaşırlar. Odalarına yatmaya çıkarlar. Bizim Nam-ı Kemal uyur. Japon ben su Türk e bir oyun edeyim de bir daha ömrü boyu beni unutmasin diye düsünür ve kalkıp uykusu ağır olan Nam-ı Kemal in sakalını, bıyığını kaşını, kirpiğini traş eder. Sabah erkenden Japon odadan çıkar gider. Nam-ı Kemal uyanır aynada elini yüzünü yıkarken halini görür ve delirir. Vay ibne Japon ben sana sorarım der. Fıkra bu ya ikinci gece Japon odaya gelir. Uyuma vakti gelmiştir. Nam-ı Kemal hiç bozuntuya vermeden yatar uyku taklidine geçer. Bizim Japon kuşuykusunda bu Türk benden intikam alır diye bekler. Bir ara içi geçer bunun farkına varan Nam-ı Kemal hemen kalkar Japonun şeyinin ucuna bir ip bağlar, ipin diger ucuna ise kocaman bir taş ve çıkar otelin balkonuna. Tam bu sırada Japon kuşuykusundan uyanır. Bir şeyinin ucundaki ipe bakar birde Nam-ı Kemal in elindeki kayaya. Şeyim kopacağına atlarım asağı daha iyi diye düşünürken Nam-ı Kemal kayayı balkondan asağı bırakır. Japon yataktan fırlar ve kayanın peşinden atlar. Nam-ı Kemal ardından bağırır: – Atla eşşoğlueşek atla! Tassakları da karyolaya bagladımmmm…
Bu yazı toplamda 16 kez görüntülendi.
Bir yanıt yazın