Bir zamanlar, uzak diyarlarda güzellik ve iyilikle dolu bir krallık vardı. Bu krallığın hükümdarı ve kraliçesi, herkesin gıpta ettiği güzellikleriyle tanınıyorlardı. Ancak, kraliçe bir gün sihirli bir aynanın önüne geçtiğinde, aynanın ona gerçeği acı bir şekilde söylediğini duydu: “Krallığın en güzel kişisi sensin, ama artık değilsin.” Bu haber kraliçeyi öfkelendirdi ve krallığın gerçek güzelliğiyle yarışacak birini bulmaya karar verdi.
Bu sırada, krallığın sınırlarında, ormanın derinliklerinde bir kulübede yaşayan bir prenses vardı. Adı Pamuk Prenses’ti. Pamuk Prenses, annesinin ölümünden sonra üvey annesi tarafından hor görülüyor ve kötü muameleye maruz kalıyordu. Ancak, doğal güzelliği ve iyilik dolu kalbi onu gerçek bir prenses yapmaktan alıkoymadı.
Bir gün, üvey annesi tarafından ormanın derinliklerine sürülen Pamuk Prenses, yedi cüceyle karşılaştı. Bu cüceler, ormanda yaşayan bonkör ve neşeli yaratıklardı. Pamuk Prenses, cücelerin misafirperverliği ve dostluğuyla rahatladı ve onların yanında kalmaya karar verdi.
Bu arada, üvey anne kötülük dolu kalbiyle, Pamuk Prenses’in öldürüldüğünden emin olmak için sihirli bir aynaya danıştı. Ancak, ayna Pamuk Prenses’in hala hayatta olduğunu ve krallığın en güzel kişisi olduğunu söyledi.
Kıskançlık ve öfke içinde, üvey anne Pamuk Prenses’i yok etmek için bir plan yaptı. Pamuk Prenses’i zehirli bir elma ile kandırmaya karar verdi. Üvey anne, Pamuk Prenses’in cücelerle birlikte yaşadığını öğrendiğinde, kendisini yaşlı bir kadın kılığında değiştirip, zehirli elmayı Pamuk Prenses’e vermek için cücelerin kulübesine gitti.
Ancak, Pamuk Prenses’in iyilik dolu kalbi, üvey annenin hilesini fark etti ve elmayı yemeyi reddetti. Üvey anne, kızın direncini kırmak için başka taktikler denese de, Pamuk Prenses’in masumiyeti ve sevgisi tüm kötülüklere karşı koydu.
Bir gün, prensesin gerçek aşkı, krallığın prensi ormanın derinliklerinde kaybolmuş bir şekilde buldu ve Pamuk Prenses’e aşık oldu. Onunla tanıştığında, Pamuk Prenses’in kalbi huzur buldu ve prensin de kalbi ona ait oldu.
Ancak, mutlulukları kısa sürdü çünkü üvey anne, yine Pamuk Prenses’i yok etmek için bir plan yapmıştı. Bu sefer, prensesin kalbini zehirlemek için başka bir tuzak kurdu. Ancak, prensesin gerçek aşkı, onu ölümden kurtardı ve ona geri döndü.
Sonunda, iyilik ve sevgi galip geldi. Üvey anne, kendi kötülüğünün sonucunu yaşadı ve krallık yeniden huzura kavuştu. Pamuk Prenses, prensle birlikte krallığın tahtına çıktı ve krallığın en güzel ve en sevgi dolu hükümdarı oldu. Ve cüceler, onun mutluluğunu paylaşmak için her zaman yanındaydılar.
Böylece, Pamuk Prenses ve yedi cüce, krallığın en unutulmaz masallarından biri olarak tarihe geçti. Güzellik, iyilik ve sevgi her zaman kazanır, çünkü onlar en güçlü büyülerdir.
Bu yazı toplamda 65 kez görüntülendi.
Kısa Masal okumak için harika bir site yapmışsınız