Tavşan ile Kaplumbağa Masalı: Sabır ve Kararlılığın Gücü
Bir zamanlar, yeşil bir ovada huzur içinde yaşayan bir tavşan ve bir kaplumbağa varmış. Tavşan her gün hızlıca hoplayıp zıplar, kaplumbağa ise yavaş yavaş ama sabırlı adımlarla dolaşırmış. Bir gün, tavşan kaplumbağayı fark etmiş ve ona biraz alayla yaklaşmış.
“Hey kaplumbağa! Sana bakınca sabırsızlanıyorum, nasıl bu kadar yavaş olabiliyorsun?” demiş tavşan, sıçrayarak.
Kaplumbağa sakin bir şekilde kafasını kaldırmış ve gülümsemiş. “Her şeyin bir zamanı var tavşan. Yavaş ama kararlıyım. Bazen yavaş olanlar da başarıya ulaşır.” diye cevap vermiş.
Tavşan bu söze kahkahalarla gülmüş. “Hadi ama! Benim gibi hızlı biriyle yarışabilir misin? Bir ağaçtan diğerine giderken bile seni geçerim!” demiş, biraz da kendini beğenmiş bir tavırla.
Kaplumbağa gözlerini tavşana dikmiş ve hiç tereddüt etmeden “O halde bir yarış yapalım. Bakalım, kim daha önce bitiş çizgisine ulaşacak?” demiş.
Bu teklif tavşanın hoşuna gitmiş. “Gerçekten mi? Senin gibi bir kaplumbağa beni mi yenmeye çalışacak? Bu çok komik! Tabii ki yarışalım!” diyerek teklifi kabul etmiş.
Yarış günü gelmiş. Ormanın içinden geçen uzun bir yol seçilmiş ve yarış başlamış. Tavşan, kaplumbağanın nasıl yavaş olduğunu gördükçe gülmeye başlamış. “Bu yarış daha başlar başlamaz bitti! Sen henüz ilk adımını bile atmadan ben çoktan bitiş çizgisine ulaşacağım.” diyerek hızla koşmuş ve kısa sürede kaplumbağayı geride bırakmış.
Tavşan, yolun yarısına geldiğinde kaplumbağa hâlâ gerilerdeymiş. O kadar rahatlamış ki bir ağacın altında biraz dinlenmeye karar vermiş. “Nasıl olsa kaplumbağa beni yakalayamaz, biraz kestiririm.” demiş kendi kendine. Gözlerini kapamış ve derin bir uykuya dalmış.
Bu sırada kaplumbağa kararlılıkla yürümeye devam ediyormuş. Her adımı yavaşmış, ama asla durmamış. “Sabırlı olmalıyım. Tavşan beni küçümsüyor, ama her şey sabırla başarılır.” diye düşünmüş.
Zaman geçmiş, tavşan hâlâ uyuyormuş. Kaplumbağa, yavaş adımlarla tavşanın yanından geçmiş ve ona bakarak “Uyumaya devam et, ben yoluma devam edeceğim.” demiş sessizce.
Kaplumbağa yavaş yavaş bitiş çizgisine doğru ilerlerken tavşan bir anda uyanmış. Gözlerini ovuşturmuş ve etrafına bakmış. Kaplumbağanın hâlâ gerilerde olduğunu düşündüğü için rahat bir şekilde ayağa kalkmış. Ancak ileriye baktığında, kaplumbağanın bitiş çizgisine neredeyse vardığını görmüş!
“Hayır! Bu olamaz!” diye bağırmış tavşan ve hızla koşmaya başlamış. Ancak ne kadar hızlı koşarsa koşsun, kaplumbağa bitiş çizgisine ondan önce varmış.
Yarışı kaplumbağa kazandığında, tavşan büyük bir şaşkınlık içinde kalmış. “Bu nasıl olur? Ben senden çok daha hızlıyım!” diye sormuş nefes nefese kalmış halde.
Kaplumbağa tebessüm ederek ona bakmış. “Hız bazen her şey değildir tavşan. Sabır ve kararlılıkla adım adım ilerlemek, başarıya götürür. Her şeyin sırası ve zamanı var.”
Tavşan bu sözleri duyduktan sonra utanmış. “Haklısın kaplumbağa, seni küçümsediğim için özür dilerim. Sen gerçekten de çok bilgeymişsin.”
Kaplumbağa, tavşanın omzuna dostça dokunmuş. “Önemli değil. Hepimiz bir şeyler öğreniriz. Bugün ben sabrın ve azmin önemini sana öğrettim. Sen de bana hızın yanı sıra dikkatli olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdin.”
O günden sonra tavşan ve kaplumbağa sıkı dost olmuşlar. Tavşan artık hızının yanı sıra sabırlı olmayı da öğrenmiş ve kaplumbağa ile birlikte ovada mutlu mesut yaşamaya devam etmişler. Tavşan her zaman kaplumbağanın sözlerini hatırlarmış: “Sabır ve kararlılıkla her şey başarılır.”
Ve işte, bu masaldan herkes bir ders çıkarmış: Hızlı olmak bazen önemli olsa da, sabır ve kararlılıkla hedefe ulaşmak en büyük başarıdır.
Bu yazı toplamda 5 kez görüntülendi.
Bir yanıt yazın