Küçük Yıldız ve Uyku Perisi
Bir varmış, bir yokmuş. Gökyüzünün en parlak yıldızlarından biri olan Küçük Yıldız, her gece gökyüzünde parlamak için sabırsızlanırmış. Küçük Yıldız, yıldız arkadaşlarıyla birlikte ışıldayıp, dünyadaki çocukların gecelerini aydınlatmayı çok severmiş. Ama bazen, geceleri yorgun düşer ve uyumak istermiş. İşte bu masal, Küçük Yıldız’ın uykuya dalmakta zorlandığı bir geceyi ve Uyku Perisi’nin ona nasıl yardım ettiğini anlatır.
Küçük Yıldız, bir gece, gökyüzünde arkadaşlarıyla parıldarken, birden göz kapaklarının ağırlaştığını hissetmiş. O kadar yorgunmuş ki gözlerini açık tutmakta zorlanıyormuş. Ama Küçük Yıldız’ın bir sorunu varmış; o uyumaktan biraz korkarmış. Gökyüzü o kadar büyük ve karanlıkmış ki Küçük Yıldız, uyurken kaybolmaktan çekinirmiş.
Tam bu sırada, gökyüzünün en bilge yıldızı olan Büyük Ay Yıldızı, Küçük Yıldız’ın yanına gelmiş ve nazikçe sormuş: “Sevgili Küçük Yıldız, neden bu kadar üzgünsün? Neden parlamıyorsun?”
Küçük Yıldız, gözleri dolu dolu, Büyük Ay Yıldızı’na bakmış ve demiş ki: “Çok yorgunum ama uyumaktan korkuyorum. Gökyüzü o kadar büyük ve karanlık ki kaybolacağım diye endişeleniyorum.”
Büyük Ay Yıldızı, tatlı bir gülümsemeyle cevap vermiş: “Sevgili Küçük Yıldız, her yıldızın uyuması gerektiğini biliyor muydun? Uyku, hepimiz için çok önemli. Ayrıca, Uyku Perisi’nin seni ziyaret etmesine izin verirsen, hiç korkmana gerek kalmaz.”
Küçük Yıldız, merakla sormuş: “Uyku Perisi mi? O da kim?”
Büyük Ay Yıldızı, anlatmaya başlamış: “Uyku Perisi, gökyüzünün her köşesini dolaşır ve yorgun yıldızlara huzurlu bir uyku getirir. Onun sihirli dokunuşu, en tatlı rüyaları ve en huzurlu uykuları getirir. Eğer Uyku Perisi’ne güvenirsen, o seni rahatlatacak ve harika bir uyku uyuyacaksın.”
Bu sözler Küçük Yıldız’ın kalbini biraz rahatlatmış. O gece, gökyüzünde parıldamaya devam ederken, Uyku Perisi’ni beklemeye karar vermiş. Bir süre sonra, yumuşak ve parıltılı kanatlarıyla Uyku Perisi, Küçük Yıldız’ın yanına gelmiş.
Uyku Perisi, tatlı ve nazik bir sesle konuşmuş: “Sevgili Küçük Yıldız, bu gece senin yanındayım. Sana en tatlı rüyaları getireceğim ve en huzurlu uykuyu sağlayacağım. Korkmana hiç gerek yok.”
Küçük Yıldız, Uyku Perisi’nin sıcak ve huzur veren dokunuşunu hissetmiş. Uyku Perisi, sihirli tozlarından bir avuç almış ve nazikçe Küçük Yıldız’ın üzerine serpiştirmiş. Bu tozlar, Küçük Yıldız’ın üzerine dökülürken, onu bir sıcaklık ve huzur dalgası sarmış.
Uyku Perisi, Küçük Yıldız’a güzel bir ninni söylemeye başlamış. Bu ninni o kadar tatlı ve yatıştırıcıymış ki Küçük Yıldız, göz kapaklarının ağırlaştığını ve kalbinin huzurla dolduğunu hissetmiş. Korkuları, endişeleri yavaş yavaş kaybolmuş ve yerini tatlı bir uyku almış.
Küçük Yıldız, Uyku Perisi’nin kollarında derin bir uykuya dalmış. Rüyasında, gökyüzünün en parlak yıldızı olmuş ve dünyadaki bütün çocukların gecelerini aydınlatmış. Rüyasında, hiç kaybolmamış ve hep güvenli hissetmiş.
Uyku Perisi, Küçük Yıldız’ı izlerken tatlı bir gülümsemeyle demiş ki: “İşte böyle, sevgili Küçük Yıldız. Uyumak seni güçlendirir ve yarın gece yine parlak bir şekilde parlayabilmen için sana enerji verir.”
Küçük Yıldız, o gece, Uyku Perisi sayesinde harika bir uyku uyumuş ve sabah olduğunda, gökyüzünde parıldamak için hazır ve enerjik bir şekilde uyanmış. Artık uyumaktan hiç korkmuyormuş çünkü Uyku Perisi’nin her zaman onun yanında olacağını ve en tatlı rüyaları getireceğini biliyormuş.
Ve böylece, Küçük Yıldız her gece huzur içinde uyumuş ve her sabah yeni bir güne parlamak için uyanmış. Gökyüzünde parıldayan her yıldızın arkasında, Uyku Perisi’nin sihirli dokunuşu olduğunu öğrenmiş.
Gökyüzünde parıldayan her yıldız, çocukların gecelerini aydınlatırken, aynı zamanda kendi güzel rüyalarını da görüyormuş. Ve çocuklar da her gece uykuya dalarken, Uyku Perisi’nin onlara tatlı rüyalar getireceğini bilerek huzur içinde uyuyorlarmış.
Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı anlatana, biri bu masalı dinleyene, biri de tüm çocuklara en tatlı rüyaları getiren Uyku Perisi’ne…
İyi uykular, tatlı rüyalar…
harika bir yıldız masalı buuuu