Minik Tırtıl Tufi’nin Kelebeğe Dönüşme Masalı
Bir zamanlar, kocaman bir bahçede yaşayan küçük bir tırtıl vardı. Adı Tufi’ydi. Tufi, her gün yapraklar üzerinde gezerek karnını doyurur, sonra da uzun saatler boyunca etrafı seyrederdi. Bahçenin her köşesinde çiçekler, böcekler, kelebekler ve arılar dolanırdı. Tufi, özellikle kelebeklere hayranlıkla bakardı.
Bir gün, Tufi yine bir yaprağın üzerinde oturmuş, uçuşan kelebekleri izliyordu. Gözleri, mavi ve beyaz kanatları olan, zarif bir kelebeğe takıldı. Kelebek, Tufi’nin yanına yaklaştı ve ona merakla baktı.
“Merhaba küçük tırtıl! Nasılsın?” diye sordu kelebeğin nazik sesi.
“Merhaba” dedi Tufi utangaç bir şekilde. “Ben iyiyim ama… Sen nasıl uçabiliyorsun? Ben de uçmak istiyorum.”
Kelebek, Tufi’ye güler yüzle baktı. “Sabırlı olmalısın Tufi. Bir gün sen de uçabileceksin.”
Tufi, kelebeğin sözlerine inanmakta zorlandı. “Gerçekten mi? Ama ben sadece bir tırtılım ve çok küçüğüm.”
Kelebek başını salladı. “Evet, doğru. Şu anda küçük bir tırtılsın ama zamanla sen de değişeceksin. Her şeyin bir zamanı var.”
Tufi, kelebeğin söylediklerini düşünerek başını salladı. “Peki, uçmak için ne yapmam gerekiyor?”
Kelebek, Tufi’ye nazikçe yaklaştı. “Sabırlı ol, iyi beslen ve kendine iyi bak. O zaman her şey kendiliğinden olacak.”
Günler geçti, Tufi kelebeğin söylediklerini düşünerek her gün daha dikkatli beslendi, kendini korudu ve hayal kurmayı hiç bırakmadı. Tufi, bazen arılarla konuşur, onlara nasıl bal yaptıklarını sorardı.
Bir gün, Tufi bir arıya yaklaştı. “Merhaba Arı Abi, bal yapmak zor mu? Ben de bir gün bal yapabilir miyim?”
Arı, Tufi’ye gülümseyerek yanıt verdi. “Bal yapmak bizim işimiz, ama senin de kendi yeteneklerin var Tufi. Herkesin kendine özgü bir yolu var. Sen bir gün kelebeğe dönüşeceksin ve belki de o zaman bambaşka şeyler yapacaksın.”
Tufi, arının sözleriyle biraz daha umutlandı. “Gerçekten mi? Yani ben de bir gün bambaşka bir şey olabilir miyim?”
Arı başını salladı. “Tabii ki, yeter ki kendine inan.”
Tufi, arının bu sözlerinden sonra her gün daha da mutlu oldu. Her gün yaprakları yemeye devam etti, çiçeklerin kokusunu içine çekti, rüzgarı hissetti. Bütün bahçenin içinde kendini özgür hissetti.
Günlerden bir gün, Tufi kendini çok yorgun hissetti. Yavaşça büyük bir yaprağın altına saklandı ve bir koza örmeye başladı. İçinden bir ses ona “Bu senin değişim zamanın” diyordu. Tufi, kozayı örerken kendini güvende hissetti ve orada uzun bir süre kaldı.
Zaman geçti, hava ısındı ve günler birbirini kovaladı. Bir sabah, Tufi’nin kozası yavaşça hareket etmeye başladı. Tufi, yavaşça kozasından çıkarken kanatlarını hissetti. Artık bir kelebek olmuştu! Tufi, şaşkınlıkla kanatlarına baktı. Mavi ve beyaz desenleriyle tıpkı gördüğü kelebekler gibiydi.
“Vay canına, ben gerçekten uçabiliyorum!” diye bağırdı Tufi sevinçle.
Tufi, kanatlarını çırptı ve havalandı. İlk kez uçmanın heyecanıyla bahçenin etrafında tur attı. Çiçeklerin üzerinden geçti, arılarla selamlaştı ve diğer kelebeklerle oyunlar oynadı. Tufi artık sadece bir tırtıl değildi, o hayalini gerçekleştiren özgür bir kelebekti.
Bir gün, Tufi havada uçarken eski bir dostunu gördü. Bu, ona bir zamanlar nasihat veren kelebeğin ta kendisiydi.
“Merhaba Tufi, bakıyorum da artık sen de uçuyorsun!” dedi kelebek, gülümseyerek.
Tufi, kelebeğe doğru uçtu ve onunla yan yana kondu. “Evet! Uçabiliyorum. Senin söylediklerin doğruymuş. Sabrettim ve sonunda ben de bir kelebek oldum.”
Kelebek, Tufi’ye gururla baktı. “Gördün mü? Her şeyin bir zamanı var. Artık sen de büyük bir hayalini gerçekleştirdin.”
Tufi, başını salladı ve kelebeğe teşekkür etti. Artık o da diğer kelebekler gibi gökyüzünde özgürce süzülebiliyordu. Ve en önemlisi, Tufi artık biliyordu ki sabır ve inançla her hayal gerçekleşebilirdi.
Bu yazı toplamda 57 kez görüntülendi.
Bir yanıt yazın